10 Nisan 2016 Pazar

En Zehirli Balık


Kaya balıkları, Avustralya'nın körfezlerinde yaşayan bir balık türüdür ve tüm dünyaya buradan yayılırlar. Ayrıca en zehirli balık, kaya balığıdır.
 
En Zehirli Balık
                                                                                                                                               Kaynak
                                                                                                                                           enteresan.com

26 Mart 2016 Cumartesi

Su Hakkında Bilgiler

Suyun adeta sihirli bir içecek olduğunu herkes biliyor. Sağlıklı ve güzel olmanın, ciltteki ve
vücuttaki nemin korunmasının temel koşulu bol su içmek.

NEDEN SUSARIZ? Susamak, tiroid bezinin ağız yoluyla bize ulaştırdığı bir mesaj olup; sulanmaya
ihtiyacın var anlamını taşımaktadır. Ancak bu kişisel ve psikolojik boyutları olan ve kişiden kişiye
farklılık gösteren bir ihtiyaçtır. Kimi insanlar günde 2 bardak su içerken, kimilerinin tükettiği su
miktarı 2 litre olabilir.

NE ZAMAN SU İÇMELİYİZ? Çok basit bir şekilde cevaplamak gerekirse; istek duyduğumuz an dememiz
mümkün. Bazı bünyelerin suya daha çok ihtiyaç duyduğu, bazılarının da azla yetindiği sıkça rastlanan
bir durumdur. En iyi yöntem ise az ve sık, özellikle de yemeklerin hazmedildiği saatlerin dışında
içmektir. Ancak güç sarfederken kesinlikle içmemeye çalışın ve karşılaşmalar sırasında sadece suyla
ağzını çalkalayan boksörleri düşünün. Eski zamanlarda madenlerde çalışanların da susadıkça bu
yöntemi denediği bilinen bir gerçek. Eğer bir defada çok su içerseniz günün birinde böbreklerin
iflas etme olasılığı çok fazla. Özellikle sabah yataktan kalkar kalkmaz ve de aç karnına bir bardak
su içmek ise tüm organizmayı temizleyerek, toksinlerden arıtıyor. Zinde ve dinç olmayı sağlıyor.
SU ZAYIFLATIR MI? Elbette hayır. Aynı şey maden suyu için de geçerli. Bir gram bile kaybetme olasılığınız yok. Durmadan su içmenin ve ardından tuvalete gitmenin kesinlikle incelmenize bir
katkısı bulunmuyor. Hatta dolaşım sisteminden kaynaklanan ve yaygın bir şekilde selüliti olanların
ise fazla su içmekten dolayı şişebileceğini de belirtmekte yarar var. Aşırı su içmenin sonunda
vücudun atmakta zorlandığı su, bünyede tutularak ödemlere dahi neden olabilir.

O HALDE NE YAPMALI? Suyu tatlandırabiliriz. Örneğin hoş kokulu ve dolaşımı hızlandıran bitki çayları
denenebilir. Ancak kesinlikle su atıcı ilaçlara ilgi göstermeyin; bu ilaçlar böbrekleri aşırı
yorduklarından istenmedik sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.

YAZIN KIŞA ORANLA DAHA FAZLA SU İÇMEK GEREKİR Mİ? Evet kesinlikle yazın daha fazla su içmeliyiz.
Özellikle yaz aylarında vücut ısındıkça daha fazla terler ve su kaybeder. Dolayısıyla su stokunu sık
sık ve kışa oranla daha fazla miktarlarda yenilemek şarttır.

MADEN SUYU MU YOKSA KAYNAK SUYU MU? Her su tadına özellikle de içindeki madeni tuzlara ve
oligo-elementlere göre diğerlerinden ayrılır. Kaynak suyuyla, maden suyu arasındaki temel fark ise
kaynak suyunun sağlık üzerinde özel bir takım etkilerinin olmadığı ve maden suyu gibi değişmez bir
içeriğinin bulunmadığıdır. Bununla birlikte maden suyunun kaynak suyuna attığı fark öyle pek ahım
şahım sayılmaz ve beslenmeye özel bir katkısı da olmaz.

GERÇEKTEN DE DERİMİZDE BÜYÜK ÖLÇÜDE SU BULUNUYOR MU? Evet cildimizin yüzde 50 oranında su
barındırdığı bir gerçek, ancak bu oran yaş ve cinsiyete göre değişebiliyor. Bebekler için yüzde
80'lere çıkarken, bu oran erkeklerde yüzde 60, kadınlarda ise yüzde 50 civarındadır. Derinin epiderm
tabakasındaki su miktarı altderi tabakasına göre iki misli fazla olup, cildin parlak ve ışıltılı
görünmesinde başrolü oynar.

BUNUN DIŞINDA VÜCUTTAKİ SUYUN BAŞKA İŞLEVLERİ VAR MIDIR? Vücuttaki su, herşeyden önce acil
durumlarda organizmanın yıkanmasını sağlayan bir rezervuar olarak devreye girer. Temel görevleri
arasında vücut ısısını regule etmek ve cildi sağlıklı tutmak sayılabilir. Bu arada kozmetikçilerin
suya neden bu kadar fazla önem verdiği de anlaşılıyor. Son yıllarda üretilen kozmetik ürünlerin
içeriklerine bir bakmanız yeterli.

NEMLENDİRME SÜRECİ NASIL İŞLER? Suyu içinde tüm hücrelerin yıkandığı bir sıvı olarak düşünürsek, su
seviyesinin azalması halinde cildin neden kuruyup pul pul olduğunu anlamamız kolaylaşır. Ancak bu
pek de sık görülen bir olay değildir. Vücuttaki tüm enzimatik ve immüniter sistemlerin görevlerini
yapabilmesi için suya ihtiyacı vardır. Hücreler arası oluşumlar ve antiradikal enzimlerin oluşumu
için de yine su gerekli derken, eksikliğinde ciltte gözenekler oluştuğunu da hatırlatmakta fayda
görüyoruz.

SU İYİ BİR MAKYAJ TEMİZLEYİCİ OLABİLİR Mİ? Özellikle yaz aylarında temizleme sütünüz ya da
köpüğünüzü kullandıktan sonra bol suyla durulamanız cildinizin tazelenmesini sağlar. Özellikle
içinde cildi soymaya yarayan küçük granüller bulunan köpükler cildi hem ölü hücrelerden, hem de
tozlardan arındırmak için ideal. Bu tip kremlerin en önemli fonksiyonu, gözeneklerin diplerindeki
kirlere kadar ulaşarak, derinlemesine temizlemesi.
                                                                                                                 Kaynak
                                                                                                             harbiforum.net

25 Mart 2016 Cuma

Okyanus Canlıları Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler!!

Henüz çok küçük bir bölümü keşfedilen okyanuslar, yeryüzünün en ilginç türlerini barındırıyor. İşte bu canlıların bazıları ile ilgili çok enteresan bilgiler:

* Bir elektrikli yılan balığı, 500 wattlık elektrik üretebilir; ki böyle bir şok yetişkin bir insan için ölümcül seviyededir.
Bu türün vücudunun büyük kısmı yüksek gerilim salan kaslarla kaplıdır.





* Yunus balıkları beyinlerinin tek bir yarım küresi uykuya dalacak şekilde uyurlar. Böylece diğer yarımküre ile hem nefes alıp verir, hem de olası tehdit ve avcılardan kendilerini korumaya çalışırlar.

Ayrıca yunus balıkları için dünyadaki en büyük tehdit insandır. Bunu bazı köpek balığı ve katil balina türleri izler.


* Bir ahtapotun 3 kalbi vardır ve kanı mavi renktedir.

Bir başka ilginç bilgi de bazı büyük türlerin dişisinin, çiftleşme sonrası erkeği yemesidir!




* Mavi balinalar, yeryüzünde bu zamana kadar yaşadığı bilinen canlı türlerinin en büyüğüdür, ki bu sıralamaya dinazorlar da dahildir!

Bu balina türleri sadece yeryüzünün en iri canlıları değil, aynı zamanda en gürültülüsüdür. 190 desibel'e kadar çıkabilen sesleri, bir insan için kalıcı sağırlık sebebidir.


* Bazı istiridye türleri iki cinsiyetlidir ve hayatlarında en az bir kez çiftleşme durumuna göre cinsiyet değiştirirler.





* Süngerlerde dolaşım, sinir ve sindirim sistemi bulunmaz. Kafası, beyni, kalbi, ağzı, gözleri, kemikleri, akciğerleri bulunmayan bu canlı türü bitki hissi verse de, hayvanlar alemi içinde sınıflandırılır.





* Bir karidesin kalbi, gövdesi yerine kafasında bulunur.






* Deniz atları, hayvanlar alemi içinde dişisi yerine erkeği doğuran tek canlı türüdür.

Aslında burda erkek, memelilerde olduğu gibi bir hamilelik geçirmiyor. Çiftleşme gerçekleştikten sonra döllenen yumurtalar anneden babaya aktarılıyor ve açılıncaya kadar da babanın vücudunda taşınıyor.


* Denizanaları 650 milyon yıl öncesinden günümüze kadar varlıklarını devam ettirebilme özellikleri ile  dinozor ve köpek balıklarından daha eskidir.

Ayrıca bu ilginç deniz canlılarının vücudunun %95 i sudan oluşur!


                                                                                                           Kaynak
                                                                                                         fwmail.net

24 Mart 2016 Perşembe


Su Ne Renktir?
 
 
Alışıldık cevap suyun rengi olmadığıdır; su "şeffaf" ya da "saydam"dır ve denizin mavi görünmesinin tek sebebi gökyüzünün denizin üzerine yansımasıdır.

Yanlış.

Su aslında mavidir.

Son derece soluk bir tonudur, ama mavidir. Bunu doğada, kardaki derin bir deliğe ya da donmuş bir şelalenin kalın buzlarının içine baktığınızda görebilirsiniz. Çok büyük ve çok derin beyaz bir havuzu suyla doldurup içine baktığınızda, su mavi görünecektir.

Bu soluk mavi ton, suyun içine değil ama suya baktığımızda, bazen neden şaşırtıcı bir biçimde mavi renk aldığını açıklamaz. Gökyüzünden yansıyan renk kesinlikle önemli bir rol oynar. Bulutlu bir günde deniz tam olarak mavi görünmez. Ama gördüğümüz ışığın tamamı suyun yüzeyinden yansımaz; bu ışığın bir kısmı yüzeyin altından gelir. Su ne kadar bulanıksa, o kadar çok renk yansıtır.

Denizler ve göller gibi büyük su kütleleri genellikle son derece yoğun bir biçimde mikroskobik bitki ve su yosunu içerir. Irmaklar ve göletler son derece yoğun bir biçimde toprak ve diğer katı asıltıları içerir. Bütün bu parçacıklar, suyun yüzeyine geri dönen ışığı yansıtıp dağıtarak gördüğümüz renklerde büyük sapmalara neden olurlar. Parlak mavi bir gökyüzünün altında bazen göz kamaştırıcı yeşil bir Akdeniz görmemizin sebebi budur.

                                                                             kaynak
                                                                        dersimiz.com                                       
                                                                                                                      

22 Mart 2016 Salı



HERKESE MERHABALAR!!!

Okyanuslar hakkında ilginç bilgiler:
  • Okyanusların ortalama derinliği 3bin 720 metredir,11 bin 33 metreyle en derin yeri Batı Pasifik'te bulunmaktadır.
  • Okyanuslardaki ortalama su sıcaklığı 17ºC ve tümünde ise 2ºC’dir.İçinde bulunan tuz nedeniyle -1,94ºC’ de donar.
  • Tüm taşımanın yüzde 90'ı ve tüm iletişimin yüzde 50'si okyanus ve denizler aracılığıyla gerçekleştirir.
  • Dünya'nın en büyük şehirlerinin dörtte üçü deniz veya okyanus kenarındadır.
  • Her yıl okyanuslara 6 milyon ton çöp atılmaktadır.
  • Eğer okyanuslardaki kinetik enerjinin binde birini kullanabilseydik güncel küresel enerji ihtiyacının 5 katına sahip olabilirdik.
  • 1992 yılında okyanusta kaybolan 29 bin plastik ördekten bugün okyanus akıntıları incelemek için yararlanılmaktadır.
  • Dünya'daki okyanuslarda 20 milyon ton altın bulunmaktadır.
  • Okyanusun en derin seviyesindeki basınç aşağı yukarı Boeing 247'nin altında kalmanıza eşdeğerdir.
  • Solduğumuz oksijenin yüzde 70'i okyanuslar tarafından üretilir.
  • Okyanus ve denizlerin zemininde 3 milyondan fazla gemi enkazı bulunmaktadır.
  • Okyanuslar yeryüzünün yüzde 71'ini kaplar
  • Tüm dünya yüzeyinde bulunan suyun yüzde 97'si  okyanuslardadır.
  • Su altı çalışmaları henüz okyanusların sadece yüzde 5'ini inceleyebilmiştir.
  • Bermuda Şeytan Üçgeni'nde batan gemi sayısı okyanusun herhangi bir yerinde batan gemi ve düşen uçak sayısıyla aynıdır.
  • ABD ordusu 1944 ile 1970 yılları arasında okyanuslara 29 ton kimyasal silah olarak kullanılan hardal ve sinir gazı attığını itiraf etmiştir.
  • Her yıl 10 bin konteyner okyanuslarda kaybolmaktadır. Bunların yüzde 10'unun zehirli maddeler taşıdığı ve okyanusa sızabileceği düşünülmektedir.
  • Okyanuslarda pH derecesi giderek düşmektedir, yani okyanuslar giderek asitleşmektedir.1751 yılına göre asidite yüzde 30 artış göstermiştir.
  • Deniz ve okyanuslara idrar herhangi bir sakıncası yoktur ,idrar birçok deniz canlısı için besin maddesi içermektedir.
  • Harold Hackett ,4 bin 800 şişenin içine mesaj yazarak okyanusa bırakmış ve 3bin geri dönüş almıştır.
  • En büyük okyanus olan Pasifik Okyanusu, Dünya'nın yüzölçümünün yüzde 30'unu oluşturur.
                                                                                                                     Kaynaklar
                                                                                                                  Save The Sea
                                                                                                                  bilgimat.com